Hindsight bias (Türkçe: geri görüş ön yargısı) nedeniyle, geçmiş olayların sonuçlarını bugünden gözlemleyerek ne kadar kolay tahmin edebildiğimizi düşünürüz; ancak bu önyargının bizi nasıl etkilediğini anlamak, daha sağlıklı ve bilinçli kararlar alabilmemiz için büyük önem taşımaktadır.
Geri Görüş Ön Yargısı Nedir?
Önyargılı geriye dönük düşünme olarak da bilinen hindsight bias, insanların olaylar gerçekleştikten sonra, o olayların sonuçlarını önceden tahmin edebileceklerine veya o olayların kaçınılmaz olduğuna dair abartılı bir inanca sahip olmaları durumudur.
1914’te Saraybosna’da tek bir merminin sonraki 30 yıl boyunca dünyanın tamamen altını üstüne getireceği ve elli milyon insanın hayatına mal olacağı, geriye dönüp bakıldığında trajik ama akla uygun görünüyor. 1914’te, işlerin böylesine çığırından çıkacağını söyleseler kulağa oldukça ütopik gelecektir.
II. Dünya Savaşı ile alakalı herhangi bir tarih kitabını açıp okuduğumuzda, savaş sürecinde yaşanan olaylar zihnimizde sanki hep bölye olacakmış gibi filizlenmektedir. Peki, o an için yaşarken bu durumu nasıl değerlendirirdiniz? Muhtemelen kitaplarda okuduğunuz şekliyle olacağını tahayyül ederdiniz. Bu soruya daha objektif bir cevap vermek adına o dönem yazılmış bir günlüğe göz gezdirelim isterseniz.
Burada herkes Almanlar’ın senenin sonunda çekileceğine inanıyor. Alman subaylar da bana benzer şeyleri söylüyor. Fransa’nın bu denli çabuk düşmesi, İngiltere’nin de o denli çabuk düşeceğini gösteriyormuş. Nihayetinde Paris’teki eski günlük gülüstanlık hayatımıza döneceğiz. Almanya’nın bir parçası olarak varlığımızı sürdürsek bile..
Günlüğe not edilmiş bu yazılar size neler hissettirdi? Geçmişte bir durumun içinde yaşıyorken o an için farklı şeyler düşünürüz. O anın koşullarına dönüp baktığımızda, savaşın gerçek akışı bütün senaryolar arasında en muhtemel olanmış gibi görünecektir. Bu demektir ki, kendi düşüncelerimizi, var olana uygun olacak şekilde yumuşatıyoruz.
Geri görüş ön yargısı, insanların geçmiş olayları değerlendirmelerinin yanı sıra, gelecekteki olayları tahmin etme ve karar verme yeteneklerini de etkileyebilir. Bu önyargı nedeniyle, insanlar genellikle kendilerine fazla güvenirler ve riskleri yanlış değerlendirirler.
Zira anı yaşarken o an hissetiklerimizin isabetsizliği kadar, geleceğe yönelik öngörülerimiz de bir o kadar isabetsiz olabilir. Bu durumu finans piyasalarında ziyadesiyle görebilirsiniz. Zira 2007 tarihli ekonomi tahminlerini okuduğunuzda, 2008 ila 2010 yılları için beklentilerin oldukça olumlu olduğunu göreceksiniz.
Peki gerçekte ne oldu dersiniz? Tarihler 2008’i gösterdiğinde, finans piyasası tam anlamıyla çöktü. Yine aynı uzmanlara finans krizinin sebepleri sorulduğunda ise “Greenspan döneminde parasal genişleme, ipoteklerin kabulünün rahatlığı, yozlaşmış derecelendirme kuruluşları, öz sermaye yönetmeliklerinin gevşekliği” gibi şeyler söylemeye başladılar. Ne var ki, tek bir ekonomist bile bu krizin kesin seyrini önceden kestiremedi. Bırakın kestirmeyi uzaktan yakından tahmin bile edemedi.
Şansı yaver gittiği için bir şeyleri başarmış kişi, geriye dönüp baktığında başarısının olasılığını tarafsız bakışla olduğundan çok daha yüksek görür. Kumbarbaz yanılgısında da buna benzer durumlar gözlemlenmektedir. Eğer spor müsabakalarını takip ediyorsanız bu durumun ne kadar yaygın bir şekilde olduğunu görebilirsiniz.
Yaygın görülen düşünce hatalarından biri olduğundan, “ben-bunu-zaten-biliyordum” şeklinde tanımlamak gayet yerinde olacaktır. Zira geriye dönüp bakıldığında bugün söylediğimiz çoğu şey, geçmişte olanları açıklayan mantıklı bir gereklilik doğrultusunda ilerliyormuş gibi görünür. Bu yüzden, o an olanları sanki o andan itibaren tahmin etmişiz gibi hissederiz.
Peki bu durum siyasette görülüyor mudur dersiniz? Hem de nasıl! Geri görüş ön yargısı, 2016 ABD başkanlık seçimlerinde Hillary Clinton ve Donald Trump arasında yaşanan yarışta net bir şekilde gözlemlenmiştir. Seçim öncesinde birçok anket ve analist, Clinton’un seçimi kazanma ihtimalinin çok yüksek olduğunu belirtiyordu. Ancak Trump’ın seçimi kazanmasıyla birlikte, tüm bu söylemler unutuldu ve Trump’ın kazanmasının neden mantıklı olduğuna dair açıklamalar üretmeye başladılar.
Siyasette bu tür olaylar sıklıkla yaşanmaktadır. Ronald Reagan’ın 1980’de Jimmy Carter’a karşı kazandığı büyük seçim zaferi de sonradan anlaşılanlardan biri olmuş, hatta kaçınılmaz bulunmuştur. Oysa sandıklar açılmadan önceki birkaç güne kadar seçim sonuçları bıçak sırtındaydı.
Geçmişi olduğu haliyle hatırlamak oldukça zordur. Kişi sahip olduğu üşüncelerini, en azından ilk aşamada yumuşatacaktır. Sonrasında bu yumuşatma katlanarak son halini bulacaktır.
Hindsight Bias Sebepleri Nelerdir?
Hindsight bias, birkaç psikolojik süreç ve insan zihninin işleyişinden kaynaklanır. Bu durumun nedenleri şu şekilde özetlenebilir:
⭐ Kırpma yanılgısı (availability heuristic): İnsanlar, kolayca hatırlayabildikleri bilgilere dayalı olarak kararlar alır ve olayları değerlendirir. Bir olayın sonucu ortaya çıktığında, insanlar sonucu açıklayan bilgilere daha fazla odaklanır ve algıda seçicilik yaparak bilgileri filtreler. Bu nedenle, geçmişteki olayların sonuçlarını önceden tahmin ettiklerine inanırlar.
⭐ Sebep-sonuç ilişkilerini basitleştirme: İnsanlar, karmaşık olayları ve sebep-sonuç ilişkilerini anlamak için çaba sarf etmek yerine, daha basit ve anlaşılır hikayeler oluşturmayı tercih ederler. Bu süreç, hindsight bias’a yol açan önemli bir faktördür, çünkü insanlar olayların sonuçlarını açıklayan basitleştirilmiş nedenleri kabul eder ve bu nedenlerin olaylardan önce bilindiklerine inanırlar.
⭐ Kendine güven ve kontrol yanılgısı: İnsanlar, genellikle olayları kontrol etme ve sonuçları tahmin etme yeteneklerini abartır. Bu nedenle, hindsight bias, insanların kendilerine olan güvenlerinin ve kontrol hislerinin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Geçmiş olaylardaki sonuçları doğru tahmin ettiklerine inanarak, insanlar gelecekteki olayları da doğru tahmin edebileceklerini düşünürler.
⭐ Bellek çarpıtılması: Hindsight bias aynı zamanda insanların belleklerinin seçici ve çarpık bir şekilde çalışmasından da kaynaklanır. Olayların sonuçları bilindikten sonra, insanlar sonuçlarla uyumlu olan bilgileri hatırlama eğilimindedir ve bu nedenle, olayların sonuçlarını önceden tahmin ettiklerine inanırlar.
Bu faktörlerin birleşimi, hindsight bias’ın ortaya çıkmasına ve insanların geçmiş olaylara dair değerlendirmelerinin ve gelecekteki tahminlerinin çarpık olmasına neden olur. Bu önyargının farkında olmak, daha gerçekçi ve doğru değerlendirmeler yapabilmek için önemlidir.
Geri Görüş Ön Yargısının Tehlikesi
Çünkü bu önyargı sebebiyle, geleceğe dair, aslında yapabildiğimizden daha iyi tahminler yaptığımızı sanırız. Bu bizi kibirli kılar ve hatalı kararlar almayı alışkanlık haline getirir.
Bunu özel varsayımlarda da yaparız: “Duydun mu? Angelina ile Brad ayrılmışlar. Bu ikisinin ilişkisini yürütmesi mümkün değildi zaten, birbirlerinden o kadar farklılar ki.” Ya da: “Yürümesi mümkün değildi zaten, birbirlerine öylesine çok benziyorlar ki…” Veyahut: “Yürümesi mümkün değildi zaten, birbirlerinden ayrılmıyor, birbirlerine sıkıca yapışmış, sürekli dipdibelerdi.” Bir başka deyişle: “Yürümesi mümkün değildi zaten, birbirlerinin yüzünü biraz olsun gördükleri yoktu.”
Bu ifadelerin çoğunun mutlu bir evlilikleri olsa dahi söylenebilmesi oldukça ironik olsa gerek. Anı yaşarken o an hissetiklerimizin isabetsizliği ne kadar yüksekse geleceğe yönelik öngörülerimiz de oldukça isabetsizdir.
Bu yüzden geri görüş ön yargısı ile savaşmak, ona karşı koyabilmek kolay değildir. Araştırmalar, bu ön yargıyı bilen insanların da kolayca tuzağa düştüğünü, ondan kaçınamadığını gösteriyor.
O yüzden en iyisi bir günlük tutun. Politikaya, teknolojiye, kariyerinize, kilonuza, lig şampiyonluğuna dair gelecek için öngörülerinizi yazın. Zaman zaman notlarınızı gerçek gelişmelerle karşılaştırın. Tahminlerizin ne kadar da ıska olduğuna şahit olacaksınız.
Tarihi de bu gözle okumakta fayda var. Böylece daha az çıkarımsız sonuçları görmüş olacaksınız. En azından günümüz düşüncelerinin etkisinden kurtarmış olacaktır. Sonradan oluşan, kesif teorileri değil, o zamanlar yazılmış günlükleri, eski gazeteleri, o zamanın tutanaklarını okumanın böyle bir güzelliği var. Dünyanın öngörülemez olduğu gerçeğiyle yüzleşmek çok daha iyi hissettirecektir.
Kaynaklar:
➡️ Reagan’ın seçim zaferi: Stacks, John F.: »Where the Polls Went Wrong«, Time Magazine 1/12/1980.
➡️ Fischoff, B.: »An early history of hindsight research«, Social Cognition 25, 2007, S. 10–13.
➡️ Blank, H.; Musch, J.; Pohl, R. F.: »Hindsight Bias: On Being Wise After the Event«, Social Cognition.
Bir yanıt yazın