Psikoloji

Ördek Sendromu: Başkaları Ne Kadar da Kolay Başarıyor!

Ördek sendromu, gerçek bir tıbbi teşhis veya psikolojik durum olmayan, daha çok sosyal ve kişisel bir kavramdır.

Ördek Sendromu Nedir?

Ördek sendromu, kişilerin başkalarında gördükleri başarıları kendilerininkine kıyasla sanki zahmetsizce elde etmiş gibi görünmesine denir. Bu durum, insanların başarılarını ve çabalarını dışarıdan kolay ve çaba gerektirmeyen gibi algılarken, aslında başarı elde etmek için yoğun çaba sarf ettiklerini ve zorluklarla karşılaştıklarını göz ardı etme eğilimine parmak basar.

Özellikle sosyal medyanın ortaya çıkmasıyla iyice ayyuka çıkan bu terim, kişinin çevresindeki insanlara karşı sakin ve öz güvenli görünürken, kendi iç dünyasında ise sürekli kaygı ve endişe yaşamasını tanımlamak için kullanılır. Bu durum, özellikle sosyal ortamlarda ve iş yaşamında başarıya ulaşmış kişilerde ve bu kişilere imrenenler de gözlemlenmektedir. Zaman zaman impostor sendromu ile karıştırılabilir, ancak her iki durumun belirtileri ve sebepleri farklıdır.

Neden Ördek Sendromu Olarak Adlandırılmış?

Aslında cevabı ördeğin bizzat kendisinde gizlidir. Adını ördeğin su üzerinde sakin ve hızlı bir şekilde yüzerken, suyun altında hızlı ve çırpınan bacak hareketleri yapmasından almaktadır. Su üzerinde süzülürcesine yüzen bu canlılar su altından bakılınca aslında oldukça şiddetli bacak hareketlerine sahip olduğu görülmektedir. Ördeklerin su altında nasıl yüzdüklerini görmek için aşağıdaki kısa videoyu izleyebilirsiniz:

Yani bir ördeğin yüzüşünü dikkatli incelediğinizde, yüzeyde sakin bir şekilde yüzerken suyun altında ise istedikleri yönde ilerlemek için gerekenden çok daha fazla çaba harcayan ayakları olduğu görülecektir.

Ördek sendromu, başarılı insanların dışarıdan rahat ve hızlı bir şekilde hareket ettiği gibi görünmesine rağmen, bu başarıların ardında yoğun çaba ve mücadeleler olduğunu hatırlatır ve kişinin kendini yetersiz hissetmesini önler.

Ne Zaman Ortaya Çıktı?

Sendrom ilk olarak Stanford Üniversitesi tarafından kolej ve liselerde yaygın olarak görülmesinden ötürü ortaya atılmıştır. Bu durum, özellikle başarılı ve rekabetçi eğitim ortamlarında, insanların başarılarını ve deneyimlerini sürekli olarak karşılaştırmaya eğilimli olduğu için mantıklıdır.

Zira her ne kadar başarılı öğrenciler dışarıdan bakılınca sakinmiş görünseler de aslında kendi içlerinde yaşadıkları stresi, herhangi bir sıkıntıyı, depresyonu, kendinden şüphe etme kaygılarını bastırmaya çalışabilirler. Dahası, başarısızlıklarını ve kötü yanlarını başkalarına göstermemek için bile yoğun çaba harcayabilirler.

Öte yandan bu kişilerin başarılarına tanık olan kişiler ise, benzer başarıyı yakalamanın kendileri için çok zor olduğunu ve onlar gibi kolayca yapamayacaklarını düşünüp yeise girerler. O kişilerle rekabete girmeye çalışıp kendilerini olduklarından başka bir halde gösterebilme eğilimine girebilirler

Bu durumun belki de en güzel sosyal medya uygulamalarını kullanan kişilerde gözlemlenebilmektedir. Zira sosyal medya paylaşımlarında bu kişiler kendilerini olabildiğince farklı bir kişi gibi göstermeye gayret ederler.

Ördek sendromu, resmi bir akıl sağlığı teşhisi olmadığı için haliyle sendromu teşhis etmek için sunulan resmi bir kriter de yoktur. Bununla birlikte, ördek sendromu çoğunlukla kolej veya yüksek lisans öğrencilerinde yaygın bir şekilde gözlemlenmiştir. Öğrenciler, diğer öğrenciler gibi başarılı olmak için kendilerine baskı uygulayabilir veya yüksek beklentileri karşılamaları gerektiğini hissedebilirler.

Sonuç olarak, ördek sendromu’nun farkında olarak, başkalarının başarılarını ne gözümüzde büyütmeli ne de çabalarını küçümsemeliyiz. Kendi başarılarımız için sıkı çalışmanın yanı sıra birbirimizi destekleyerek daha sağlıklı ve gerçekçi bir bakış açısıyla yaşamalıyız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu