Psikoloji

Pavlov’un Köpeği ve Klasik Koşullanma

Pavlov’un köpeği, Rus fizyolog Ivan Pavlov tarafından gerçekleştirilen ve klasik koşullanma olarak bilinen etkiyi açıklayan deneysel çalışmaların genel bir adıdır.

Ivan Pavlov Kimdir?

26 Eylül 1849’da bugünkü Rusya sınırlarında yer alan Ryazan kentinde doğan Ivan Petrovich Pavlov, 1869 yılında, Ryazan’da bulunan dini bir okuldan mezun olduktan sonra, doğa bilimleri ve fizyoloji eğitimi almak üzere St. Petersburg Üniversitesi’ne kayıt olmuştur.

1875 yılında üniversiteden mezun olup tıp alanında kariyerine başlamış ve yine St. Petersburg Üniversitesi‘nde çalışmalarına devam etmiştir. Oradayken ünlü fizyolog Ilya Ilyich Mechnikov‘un laboratuvarında araştırmalar yapmış ve 1879’da tıp alanında doktorasını tamamlamıştır.

Tarihler 1890 yılını gösterdiğinde, İmparatorluk Askeri Tıp Akademisi‘nde fizyoloji profesörü olarak atanmıştır. Pavlov, 1904’te, aslında sindirim sistemi ve tükürük bezleri üzerine yaptığı çalışmalarla Nobel Fizyoloji/Tıp Ödülü kazanmıştır. Bu çalışmalar sırasında, klasik koşullanma ile ilgili ilginç gözlemler yapmış ve daha sonra bu konuyu daha ayrıntılı olarak incelemeye karar vermiştir.

Ivan Pavlov, 27 Şubat 1936’da Leningrad, Sovyetler Birliği’nde (şimdiki St. Petersburg, Rusya) yaşamını yitirmiştir.

Ivan Pavlov’un çalışmaları, öğrenme ve davranış üzerine yapılan araştırmalar için önemli temel taşlarından biri olarak kabul edilir. Klasik koşullanma teorisi, insanlar ve hayvanlar arasındaki öğrenme süreçlerinde benzerliklerin incelenmesine ve davranışçı psikolojinin geliştirilmesine yardımcı olmuştur. Kendisinin önemli katkılarından dolayı bu olgu, aynı zamanda Pavlovyen koşullanma olarak da adlandırılmaktadır.

Pavlov’un Köpeği Deneyi

Deneyin temel amacı, bir canlının öğrenme sürecinde çevresel uyaranların nasıl bir rol oynadığını göstermektir. Pavlov, bu deneyde köpekleri kullanarak koşullanmış ve koşullanmamış uyaranlar arasındaki ilişkiyi incelemiştir.

Pavlov’un Köpeği Deneyi

Pavlov’un yaptığı deneyler genel hatlarıyla aşağıdaki sıralamada gerçekleşmiştir:

  1. Pavlov, köpeklerin yiyecek görünce doğal olarak tükürük salgılamaya başladığını gözlemledi (koşullanmamış uyaran – yiyecek, koşullanmamış tepki – tükürük salgısı).
  2. Ardından, Pavlov, yiyecek sunulmadan önce bir zil sesi çalmaya başladı (koşullanmış uyaran – zil sesi). Başlangıçta, zil sesi köpeklerde herhangi bir tepki uyandırmamıştır.
  3. Pavlov, zil sesini çaldıktan sonra kısa bir süre içinde yiyecek sunarak bu iki uyaranı eşleştirdi ve bu eşleştirme sürecini bir süre tekrarladı.
  4. En nihayetinde köpekler, yiyecek olmasa bile zil sesini duydukları anda tükürük salgılamaya başladılar. Bu, koşullanmış tepki olarak adlandırılır ve bu noktada köpekler, zil sesini yiyecekle ilişkilendirmiş oldular.
SıramaYiyecekZilSalgı
1
2
3
4

Tabiri caizse, sebep-sonuç ilişkisinden bağımsız birbiri ardına gerçekleşen alakasız olaylar köpekler tarafından ilişkilendirilmiştir.

Pavlov, fizyolojik ve davranışsal açıdan incelenmesi nispeten kolay olduğu için deneylerinde köpekleri kullanmıştır. Zira, sosyal bir hayvan olmalarından ötürü insanlarla çalışmaya alışkındırlar ve laboratuvar ortamına daha kolay adapte olurlar.

Pavlov’un, deneyde kullandığı köpeklerin çoğu, orta büyüklükte, kısa tüylü ve melez köpeklerdi. İçlerinden bir tanesinin doldurulmuş hali, Rusya’daki Pavlov Müzesi‘nde sergilenmektedir.

Fotoğraf: Rklawton

II. Dünya Savaşı ve Pavlov’un Köpekleri

Pavlov’un köpeklerle yaptığı deneyin bir benzer II. Dünya Savaşı’nda Almanların o meşhur tanklarını imha etmek için Sovyetler Birliği tarafından kullanılmıştır.

Aç bırakılan köpekler, barınağa getirilen tanklardan atılan yiyeceklerle şartlandırılmıştır. Öyle ki, aç bırakılmış bu hayvanlar her tank gördüğünde karınlarını doyurmak için tankların yanına koşmaya başlamışlardır.

Düşman tanklarına karşı kullanılmak üzere şartlandırılan bu köpeklerin üzerlerine patlayıcılar bağlandı ve tankların altına giderek patlamalarını sağladılar. Her ne kadar doğruluğu tartışılsa da, Sovyet kaynaklarına göre bu anti-tank köpekleri sayesinde 300 civarında Alman tankı etkisiz hale getirilmiştir.

Pavlov’un yöntemi, tahmin edebileceğiniz üzere reklamcılıkta da kullanılmaktadır. Benzer mantıkla hazırlanmış reklamlardaki olumlu hislerle ürünler birleştirir ve müşteriler etkilemeye çalışılır. Örneğin, ülkemizde dini ağırlıklı reklamlarla hatırlanan Coca-Cola, Almanya gibi Batı toplumu ülkelerde ise tam tersi bir şekilde gençliği, güzelliği, cinselliği ve eğlenmeyi ilişkilendirir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu