PsikolojiSafsatalar

Tümevarım Yanılgısı: Bir Oldu Pir Oldu

Günlük yaşantımızda çevremizde gözlemlediğimiz olaylardan genellemeler yaparak düşünme eğilimindeyiz; ancak bu yaklaşım bazen bizi yanıltıcı sonuçlara götürebilir. Bu yazımızda, bu tarz bir etkiye sahip olan tümevarım yanılgısı hakkında detaylı bilgiler vereceğiz.

Tümevarım Yanılgısı Nedir?

“Ölüm ve vergiler dışında hiçbir şey kesin değildir.”

Walter Benjamin

Tümevarım yanılgısı (İngilizce: Hasty generalization fallacy), insanların genel bir kuralı veya örüntüyü, yetersiz veya önyargılı bir örneklem üzerinden çıkararak yanlış sonuçlara ulaşması durumudur. Başka bir deyişle, birkaç özel durum veya örnekten yola çıkarak geniş kapsamlı bir sonuca varma eğilimidir. Olayların gerçekleşme sıklığına aldanan kişi, kendi genel geçer gözlemlerinden emin olma durumu gösterir.

Varsayalım ki La Fontaine masallarından fırlamış bir tane kazımız olsun. Bu kazımız ünlü bir aşçı tarafından satın alınıp güzelce beslenmeye başlansın. İlk zamanlar çoğu kaz gibi bir aşçı tarafından satın alınmaya karşı ciddi şüpheleri var ve şöyle düşünüyor: “Bu adam beni neden besliyor? Arkasında muhakkak kötü bir iş olmalı, kesin beni kesecek.”

Gel zaman git zaman günler geçiyor, ama aşçı her gün kazın yanına gelip önüne yem bırakmaya devam ediyor. Hem de en güzel yemlerden besliyor onu. Kazımızın ise başlarda tereddütlü bir şekilde yemi yemesi, yemin lezzetiyle birlikte iştahını arttırıp bol bol yiyor ve kuşkuları da süreç uzadıkça peyderpey azalıyor.

Birkaç hafta sonra sürekli tekrarlanan bu durum üzerine kazımız durumundan artık iyice emin oluyor: “Bu adam bana karşı oldukça kibar ve iyi niyetli, Beni kümesin en görkemli kazı yapmak istiyor. Oysa ki ona karşı başlarda çok kuşkulu oldum. Ne kadar ayıp etmişim, tüh bana!” diyor.

Günbegün tekrarlanan doğrular, güçlenen bir izlenimle beraber durumu kesin bir haklılığa götürmesi bekleniyor. Sonunda, aşçının iyiliğinden iyice emin olan kaz, bir yılbaşı günü kümesinden alınıp kesmeye götürüldüğünde ise apışıp kalıyor. Kazımız tam anlamıyla tümevarımsal bir düşüncenin kurbanı olmuştur.

18. yüzyılda David Hume bilhassa sonuçları nadir gerçekleşen ama ölümcül olan, tabiri caizse bir defe olan ama pir olan durumlara karşı insanları uyarmıştı. Bizler de kaz örneğindekine benzer bir düşünce aşaması yaşayıp bir nevi birkaç özel durum veya gözlemden yola çıkarak bir şeyin genel geçerliğinden emin olmaya meylederiz. Bu oldukça ama oldukça tehlikeli bir durumdur.

Bir Oldu Pir Oldu

Uçurumlardan, yüksek kulelerden, yüksek binalardan, helikopter gibi yüksek yerlerden paraşütle serbest atlayış yapılan bu spor türünde varsayalım ki paraşütünün ipini son anda çekme alışkanlığı edinen bir arkadaşınız var. Yaptığı hareketin çok riskli olduğundan bahsettiğinizde ise “Eh işin heyecanı da burda yatıyor” deyip devamında: “Binden fazla atlayış yaptım. Şimdiye kadar hiçbir şey olmadı.” minvalinde bir cevap verdiğini düşünelim.

Konuşmanızın üzerinden biraz zaman geçirdikten sonra bir gün arkadaşınızın ölüm haberini aldınız. Öğreniyorsunuz ki, kendisi Güney Afrika’da özellikle tehlikeli bir kayadan atlarken hayatını kaybetmiş. Paraşütünün ipi açılmamış, daha doğru bir ifadeyle, bu defa paraşütünün ipini son anda açamamış.

Bunun yaşanmış benzer bir örneği, “Crocodile Hunter“, Türkçesiyle; Timsah Avcısı programıyla tanınan Avustralyalı belgesel yapımcısı Steve Irwin‘in başına gelenlerdir. Kendisi vahşi hayvanlarla haşır neşir olup binlerce başarılı örneğe sahip olsa da 2006 yılında bir vatoz balığı saldırısında zehirlenerek hayatını kaybetmişti.

Görüleceği üzere tek bir karşıt gözlem, binlerce kez doğrulanmış bir teoriyi silip süpürmeye yetmektedir. Var olduğumuz gerçeğini gelecekte de var olacağımızın bir göstergesi olarak kabul etmek büyük bir düşünce hatasıdır. Muhtemelen düşünce hatalarının en büyüğü olabilir.

Tümevarım Yanılgısının Nedenleri

Tümevarım yanılgısının nedenleri genellikle insanların düşünme ve karar verme süreçlerindeki doğal eğilimlerinden kaynaklanmaktadır ve bu yanılgının nedeni olarak aşağıdakiler gösterilebilir.

Ön yargılar: İnsanlar, önceki deneyimlerinden, kültürel ve sosyal normlardan kaynaklanan ön yargılarla düşünürler. Haliyle bu önyargılar, insanların yetersiz veya seçici örnekler üzerinden genellemeler yapmasına yol açabilir.

Yetersiz örneklem: Bu yanılgı, gözlemlenen örneklerin sayısının düşük olması veya örneklem çeşitliliğinin yetersiz olması durumunda ortaya çıkar. Böyle durumlarda, insanlar daha geniş bir popülasyon hakkında doğru genellemeler yapamazlar.

İlgili olmayan veya yanıltıcı bilgiler: İnsanlar, tümevarım yaparken yanıltıcı veya ilgisiz bilgilere dayanabilirler. Bu durum, genelleme yaparken doğru olmayan varsayımlara ve yanılgılara yol açar.

Doğrulama yanlılığı: İnsanlar, kendi inanç ve düşüncelerini doğrulayan bilgilere daha fazla değer verme eğilimindedirler.

Zihinsel kısayollar: İnsanlar, karmaşık düşünme süreçlerinden kaçınmak için zihinsel kısayollar kullanır. Bu, insanların hızlı ama hatalı genellemeler yapmasına neden olabilir.

Bellek yanılgısı: İnsanların belleği, bilgileri hatırlama ve geri getirme konusunda mükemmel değildir. Bu nedenle, hatırladıkları bilgilere dayanarak hatalı genellemeler yapabilirler.

Tümevarım yanılgısı, insanların düşünme ve karar verme süreçlerinin doğal zayıflıklarından kaynaklanır. Bu nedenle, daha doğru genellemeler yapabilmek için insanların kendi önyargılarını, zihinsel kısayollarını ve bilgi eksikliklerini farkında olması ve eleştirel düşünme becerilerini kullanması önemlidir.

Tümevarımsal düşünme feci sonuçlar doğurabilir ancak onsuz da edemeyiz. Uçağa adımımızı attığımızda fizik kurallarının bugün de işleyeceğine inanırız. Sokağın ortasında sebepsiz dayak yiyip yere serilmeyeceğimizi düşünürüz. Kalbimizin yarın da hatasız bir şekilde atmaya devam edeceğini hesap ederiz. Kısaca bu tür düşünceler olmadan yaşayamayız.

Tümevarıma ihtiyacımız var. Tutup da kafamıza düşecek bir helikopter ihtimali nedeniyle buna önlem almak için kendimize zulmetmenin bir anlamı yok. Ancak, bütün kesin kanaatlerin işe yaramayacağı anların olduğunu unutmamak şartıyla.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu