Psikoloji

Mitomani: Neden Bazı İnsanlar Sürekli Yalan Söyler?

Belki de bu durumu yakından tanıyorsunuz. Bir arkadaşınız, ailenizden biri, belki de sevdiğiniz biri sürekli olarak anlamsız yalanlar söylüyor. Bu yalanlar, küçük beyaz yalanlar olmaktan çıkıp, hayatlarındaki gerçeklikle çelişen, belagat dolu hikayelere dönüşüyor. İşte bu durum, psikolojide “mitomani” olarak adlandırılmaktadır. Peki ya bu yalan söyleme hastalığı nedir, nedenleri nelerdir ve nasıl tedavi edilir? Bu yazımızda bu sorulara cevap vereceğiz.

Mitomani Nedir?

Mitomani, halk arasında patolojik yalan söyleme olarak da bilinen bir çeşit yalan söyleme hastalığıdır. Bununla birlikte, DSM-5 (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders) ve ICD-10 (International Classification of Diseases) gibi ruhsal bozuklukların uluslararası tanımlama sistemlerinde spesifik bir tanı kategorisi olarak yer almaz.

Bunun yerine daha çok diğer psikiyatrik bozuklukların bir parçası olarak görülmekte olup kişilik bozuklukları, dürtü kontrol bozuklukları, ya da dikkat eksikliği gibi durumlarla ilişkilendirilir.

Peki, her yalan söyleyen mitomani ile ilişkilendirilmeli midir? Aslında, mitomani davranışı için hemfikire varılmış bir tanım veya tanı kriteri yoktur. Haliyle bu durum, neyin gerçekten bir mitomani olduğuna dair tartışmalara yol açmıştır.

Yine de mitomaninin ne olduğuna dair birtakım sınırlar içinde kalan tanımlar da mevcuttur. Mitomani terimi, ilk olarak 19. yüzyılda Fransız psikiyatrist Jean-Etienne Dominique Esquirol tarafından tanımlanmıştır. Esquirol, bu terimi, aşırı ve kontrol edilemez bir şekilde yalan söyleme eğiliminde olan kişileri tanımlamak için kullanmıştır.

Mitomani, Dr. Anton Wolfgang Adalbert Delbrück tarafından ise patolojik yalan söyleme ihtiyacını, “psikolojik varlığın anormal bir varyasyonu” olarak tanımlanmıştır.

Mitomani İsmi Nereden Gelmektedir?

Peki, neden adı mitonami koyulmuştur? Aslında cevap yine Esquirol’de gizli, kendisi bu terimi mitos (Yunanlılar’ın hikaye veya mit anlamına gelen kelimesi) ve mania (obsesyon veya takıntı anlamına gelen kelimesi) kelimelerini birleştirerek oluşturmuştur.

Mitomani, kişinin kontrol edilemez bir şekilde yalan söyleme eğiliminde olduğu bir durumdur. Yani, öyle arada bir yalan söylediğiniz için mitomani olmuyorsunuz. Mitomaniden muzdarip olan kişilere ise patolojik yalancı ya da mitoman denilmektedir.

Bu yalanlar genellikle karmaşık ve detaylı olup, kişinin sosyal statüsünü yükseltmeye yöneliktir. Yani, yalan söyleme eylemi genellikle kişinin kendisini daha önemli, yetenekli veya başarılı göstermeye yönelik bir gayret içermektedir.

Mitomanlar genellikle yalanlarını çok iyi bir şekilde planlar ve inandırıcı olmalarını sağlarlar. Bu yüzden mitomani, genellikle yakın ilişkilerde ve iş yerinde önemli sorunlara yol açabilir.

Mitomani Belirtileri

Aşağıdaki nedenler mitomaninin genel belirtileridir ve her mitomani belirtisi olan kişi bu belirtilerin tamamını göstermeyebilir:

  • Sürekli yalan söyleme: Mitoman kişiler, genellikle kendilerini daha iyi göstermek ya da dikkat çekmek amacıyla sürekli yalan söylerler. Bu yalanlar genellikle fantastik veya abartılı olabilir.
  • Gereksiz yalanlar: Mitoman olan kişiler, gereksiz yere yalan söyleme eğilimindedir. Yani, yalan söylemenin onlara herhangi bir avantaj sağlamadığı durumlarda bile yalan söyleyebilirler.
  • Yalanları sürdürme: Mitoman kişiler, eski yalanlarını desteklemek amacıyla yeni yalanlar uydururlar.
  • Yalana pişmanlık: Normal bireyler, yalan söyledikleri zaman suçluluk ve utanç duyguları hissederler. Ancak mitomanlar için durum farklıdır; onlar bu duyguları hissetmezler.
  • Yalanların inanılmazlığı: Mitomani belirtisi olan kişilerin söylediği yalanlar genellikle fantastik veya abartılı hikayeler içerir.
  • Yalanlarına inanma: Kendi yalanlarına inandıklarından gerçeklik algılarında kopukluk gözlenir.
  • Düşmanca tavır: Mitoman kişilerin yalanları ortaya çıkarıldığında düşmanca veya savunmacı bir tavır sergilerler.
  • Duygusal stres: Mitoman kişiler, yalanlarını sürdürmekte zorlandıkları zaman duygusal stres yaşayabilirler.
  • Yalanların sıklığı: Mitoman kişiler genellikle sık sık yalan söylerler.
  • Yalan söyleme ihtiyacı: Mitomani belirtisi olan kişiler, yalan söyleme ihtiyacı hissederler. Yani, yalan söylemeyi bırakmaları istendiğinde genellikle bunu yapamazlar.

Mitomani genellikle diğer ruhsal sağlık sorunlarıyla birlikte görülür, bu nedenle doğru tanı ve tedavi için bir uzmana başvurmak önemlidir.

Mitomaninin Nedenleri

Mitomanin nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte, bir dizi faktörün kişinin yalan söylemesinde etkili olduğu düşünülmektedir:

  • Biyolojik faktörler: Araştırmalar, mitomaninin biyolojik kökenleri olabileceğini göstermiştir. Örneğin, bazı araştırmalar, yalan söyleme davranışının genetik bir bileşeni olabileceğini öne sürmüştür.
  • Psikolojik faktörler: Mitomaninin altında yatan nedenler genellikle psikolojik ve duygusal sorunlarla ilişkilidir. Bu, genellikle düşük özgüven, aşırı mükemmeliyetçilik, yetersizlik duygusu veya dikkat çekme ihtiyacı gibi sorunları ifade edebilir. Mitomani genellikle kişilik bozuklukları, özellikle de narsisistik kişilik bozukluğu veya borderline kişilik bozukluğu gibi durumlarla ilişkilendirilir.
  • Sosyal faktörler: Mitomaninin gelişiminde sosyal ve çevresel faktörler de rol oynayabilir. Örneğin, çocuklukta yaşanan travma, ihmal veya aile içinde yüksek düzeyde çatışma gibi faktörler, bir kişinin mitomani geliştirmesine katkıda bulunabilir.
  • Nörolojik faktörler: Beyindeki bazı anormalliklerin mitomaniye neden olabileceği düşünülmektedir. Örneğin, beyindeki bazı bölgeler – özellikle de ön lob ve amygdala – yalan söyleme davranışıyla ilişkilendirilmiştir.

Yukarıda belirtilenler sadece olası faktörlerdir ve her bireyin durumu kendine özgüdür. Mitomaninin nedeni genellikle bir dizi faktörün birleşiminden kaynaklanır ve genellikle bir psikiyatrik değerlendirme ve tedavi gerektirir.

Mitomani teşhisi genellikle zor olabilir çünkü kişinin yalanlarını tespit etmek her zaman kolay değildir ve genellikle kişi yalan söylediğini inkar eder. Ayrıca, yalan söyleme eylemi genellikle diğer psikiyatrik bozukluklarla birlikte görüldüğü için, mitomaninin diğer bozukluklardan ayrı bir durum olup olmadığı konusunda bazı tartışmalar bulunmaktadır.

Mitomanin Tedavisi

Patolojik yalan söyleme tedavisi genellikle birkaç farklı terapi yaklaşımının birleşimini içermektedir:

  • Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Bu terapi, kişinin yalan söyleme dürtüsünü tetikleyen düşünce kalıplarını tanımlamasına ve değiştirmesine yardımcı olur. Kişinin dikkat çekme ihtiyacı gibi düşünce kalıplarını yerine daha dürüst davranışları teşvik eden alternatif düşünce kalıplarıyla değiştirmeyi içerir.
  • Diyalektik Davranış Terapisi (DBT): Bu yaklaşım, BDT’nin unsurlarını farkındalık teknikleriyle birleştirir ve hastalara duygularını düzenlemeyi, stresi tolere etmeyi ve kişilerarası ilişkilerini iyileştirmeyi öğretir. Bu yaklaşım özellikle duygusal istikrarsızlık ve dürtüsellikle mücadele eden patolojik yalancılar için yararlı olabilir.
  • Grup terapisi ve aile terapisi: Yalan söyleme bir sosyal fenomen olduğu için, sosyal bir perspektiften ele almak patolojik yalancılara diğerleriyle problemli ilişkilerini anlamalarında yardımcı olabilir. Grup üyeleri ve aile üyeleri, patolojik yalancının yalanlarının sosyal bağlantılarını nasıl zarar verdiğini anlamasına yardımcı olabilir.
  • Farmakolojik müdahaleler: Patolojik yalan söyleme genellikle diğer mental sağlık sorunlarıyla birlikte olduğunda, özellikle anksiyete veya depresyon gibi, farmakolojik tedaviler de düşünülebilir. Ancak, fluoksetin ve lityum gibi tedavilerin incelendiği halde, farmakolojik müdahalelerin problemli yalan söylemeyi başarılı bir şekilde azaltabileceğine dair henüz ikna edici bir kanıt bulunmamaktadır​​.

Mitomaniyle karşı mücedelenin başarısı, kişinin yalan söyleme eğilimini anlaması ve değiştirmek için motivasyon göstermesine bağlıdır.

Mitomani tedavisi süreci, hastaların belirtileri fark etme eğiliminde olmamalarından ötürü genellikle yakın çevrelerinin gözlemleri ve yönlendirmeleri sonucunda gerçekleşir. Her ne kadar bu kişiler tedavi edilmeye çalışılsa da genellikle tedaviye karşı direnç gösterirler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu