Psikoloji

Seyirci Kalma Etkisi: Nerede Çokluk Orada Tepkisizlik

Seyirci kalma etkisi (Bystander effect), bireylerin acil durumlarda veya başkalarının yardıma ihtiyacı olduğu zamanlarda, olaya tanıklık eden kişi sayısının fazlalığının, olaya müdahale edecek kişi sayısını da düşüreceğini, yani bireylerin olaya müdahale etmekten cayacağını anlatan psikolojik bir fenomendir.

Seyirci Kalma Etkisinin Ortaya Çıkışı

Seyirci kalma etkisi, ilk olarak 1964 yılında yaşanan Kitty Genovese cinayeti olayıyla kamuoyunun dikkatini çekmiştir. Bu olayın ardından sosyal psikologlar John Darley ve Bibb Latané olayı araştırmaya başlamışlardır. Zira bu cinayeti diğerlerinden ayıran nevişahsınamünhasır olaylar yaşanmıştır.

Yirmi sekiz yaşındaki Kitty Genovese, evinin önünde acımasızca bıçaklanarak öldürülmüştür. Cinayeti ilginç kılansa, olayı gören otuz yedi kişinin duruma müdahale etmek bir yana polisi aramak gibi en ufak bir şeyi dahi yapmamaları olmuştur.

Genovese etkisi olarak da adlandırılan seyirci kalma etkisinde, tanıklar olaya tabiri caizse “illaki biri yardım eder ya da birisi polisi zaten aramıştır” mantığında seyirci kalmıştır.

Seyirci Kalma Etkisinin Nedenleri

Latané ve Darley, seyirci etkisini açığa kavuştururken bu durumu üç ana faktöre bağlamıştır:

  • Sorumluluğun yayılması
  • Sosyal etki
  • Değerlendirme korkusu

Sorumluluğun yayılması: Etrafta ne kadar çok izleyici varsa bireylerin eyleme geçmek için o kadar az kişisel sorumluluk hissedeceği anlamına gelir. Zira insanlar, başkalarının da müdahale edebileceğini düşündükleri için harekete geçmeyi erteleyebilirler.

Sosyal etki: Bireylerin nasıl davranacaklarını belirlemek için etrafındakilerin davranışlarını izlemesi anlamına gelir. İnsanlar, sosyal normlara uyum sağlamak ve çevrelerindeki diğer insanların tepkilerini gözlemleyerek nasıl davranacaklarını belirlemek eğilimindedirler. Eğer çevrelerindeki diğer insanlar yardım etmiyorlarsa kendilerinin yardım etmeme eğilimini pekiştirir.

Değerlendirme korkusu: Bireyler, yardıma ihtiyacı olmayan bir durumu yanlış değerlendireceklerini ve bu nedenle gereksiz bir müdahalede bulunarak utanç verici bir duruma düşeceklerini düşünerek yardım etmekten kaçınabilirler.

Seyirci Etkisinde Aktif Seyirci Olmak

Seyirci kalma etkisi, eğitim ve farkındalık yaratma gibi yöntemlerle azaltılabilir. Özellikle acil durumlarla karşılaştığında, bireylerin yardım etme olasılığını artırmak için belirli bir kişiye hitap etmek, sorumluluk hissini güçlendirebilir ve etraftakilerin de ortak bir duyguyla birlik olmasını sağlayabilir.

Bu durumda, bireyler yardım gerektiren bir durumda olduklarında, seyirci kalmak yerine proaktif olarak yardım etmeye karar verirler. Aktif seyirci olmak, şu adımları içerir:

  • Farkındalık: Seyirci Kalma Etkisi’nin farkında olmak ve başkalarının yardıma ihtiyacı olduğunda harekete geçmeye istekli olmak.
  • Durumu değerlendirme: Olayı dikkatlice gözlemlemek ve yardıma ihtiyaç duyulup duyulmadığını belirlemek.
  • Sorumluluk almak: Olaya müdahale etmek için kişisel sorumluluk hissetmek ve başkalarının da yardım etmesini beklememek.
  • Yardım etme kararı: Yardım etme kararı almak ve eyleme geçmek. Bu, doğrudan yardım etmek veya profesyonel yardım (ör. polis, ambulans) çağırmak şeklinde olabilir.
  • Başkalarını harekete geçirme: Başkalarını da yardım etmeye teşvik ederek sorumluluk duygusunu yaymak.

Okullarda, bir zorbalık veya potansiyel bir saldırıya tanık olduklarında olaya doğru bir şekilde müdahale edebilecekleri yöntemler öğretilebilir. Kırık cam teorisinde böylesi durumlar için özel eğitimler sağlanmaktadır.

Tekniklerden biri, mevcut soruna tanık olan ilk veya tek kişi gibi olduğunu düşünerek davranmaktır. Çoğu zaman, bir kişi harekete geçtiğinde, sırf “Hey, neler oluyor?” veya “Polis geliyor” gibi şeyler söylemesiyle bile caydırıcılık sağlayabildiği gibi seyirci kalanların da olaya tepki göstermesi sağlanabilir, onların harekete geçmelerine cesaret verebilir. Bu nedenle, çevredeki diğer kişilere yardımcı olmaları için talimat vermek kritik derecede önemli olabilir.

Eğer, tehlikeli bir durumda kurban siz olursanız, kalabalıktan bir kişiyi seçip ve onunla göz teması kurmakta fayda var. İnsanların özgeciliğe yönelik doğal eğilimleri, şans verilirse onları yardım etmeye sevk edebilir.

Yasal Yükümlülüklerin Seyirci Kalmaya Etkisi

Bir tanık, kendi hayatını riske atmadan birine yardım edebilecek durumdaysa ve bu durumda yardım etmemeyi seçerse, ahlaki olarak suçlu kabul edilir. Ancak, ortalama bir kişi tipik olarak acil bir durumda yardım etmek için yasal bir yükümlülük altında değildir. 

Yalnız bu tür şeyler yaparken haddinden fazla bir tepki girişiminden sakınmak gerek. Kadir Ş.‘nin yaptığı gibi yasadışı eylemlere karşı tetikte olmak gerek.

Ancak tanık olunan olaya verilen tepki abartılı olursa haliyle doğacak olumsuz sonuçlardan yasal olarak sorumlu tutulabilirler. Yasal sonuçlardan korkmak, seyirci etkisine önemli bir katkıda bulunabilir. Böylesi durumlar için işi kıvamında yapmak en önemli amaç olmalı.

Seyirci sayısı ne kadar fazlaysa, herhangi birinin tehlikede olan bir kişiye yardım sağlama olasılığı o kadar azdır. Böylece iyi insanlar da böyle davranarak kötü olaylarda suç ortağı olabilirler.

Zorbalığa karşı müdahale eden kişiler, yargılarına ve değerlerine güvenirler. Ayrıca eylemlerinin bir fark yaratacağına inanırlar. Doğru şeyi yapma olasılıkları daha yüksektir çünkü harekete geçmeden önce durup düşünmek için zaman ayırırlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu