Joseph Foullon: Ekmek Yoksa Ot Yiyin

Joseph Foullon de Doué (25 Haziran 1715 – 22 Temmuz 1789), Fransız siyasetçi. Devrim döneminin popüler olmayan bir figürü ve “la lanternne” olan, yani linç edilerek katledilen ilk kişidir.

Foullon Dönemi Yaşananlar

Yedi Yıl Savaşları esnasında Ordular Genel Başkanı ve “Mareşal de Belle-Isle” adı altında Ordu ve Deniz Kuvvetleri Ortağı olarak görev yaptı. Finansman Asistanı olarak 1771 yılında atandı. Jacques Necker, 1789’da görevden alındığında, gerici Mahkeme partisi Foullon’u Finans Genel Denetçisi olarak atandı. Ayrıca yeni hükümet onu “Kralın hanesi bakanı” olarak atadı. Foullon, Fransız Devrimi’nden hemen önce, Paris’in Parlementosu’nun üyesiydi.

Kayınpederi Bertier de Sauvigny ile birlikte, halkın ülke çapındaki yiyecek kıtlıkları yaşadığı dönem zarfında gıda maddelerini biriktirip onları oldukça fahiş bir fiyattan sattı. Bu yüzden halk tarafından kıtlıktan sorumlu olarak görülüyordu.

Devrimi denilince ilk akla gelenlerden olan ve Marie Antoinette ile özdeşleşen bir ifade olan “Ekmek yoksa pasta yesinler” sözünden çok daha ağır olanı ile suçlanmıştır. Erken açlık döneminde bir söylentiye göre söylediği bu söz: “Bu rezillerin yiyecek tek ekmekleri yoksa, otların üzerindeki hayvanlar gibi otlayabilirler“.

Bu sözün her ne kadar söylenti olduğu belirtilse de ne yapsa bardağı taşıran son damla davranışlarından birine imza atan Foullon’a yaftalanması kolay olmuştur. Bu onun hiç de sevilen biri olmadığını açık bir şekilde göstermektedir.

Joseph Foullon: İki Şehrin Hikayesi

Charles Dickens‘ın “İki Şehrin Hikayesi” eserinde Joseph Foullon için halkın nefreti şöyle betimlenmiştir:

“Erkekler zalim öfkeleriyle pencerelerden bakarken korkunçtu, ne silah buldularsa yüklenmiş, sokaktaki insan seline karışmışlardı, ama kadınların hali en cesur insanın bile kanını dondurmaya yeterdi. Kıt kanaat geçindikleri evlerindeki bütün işleri, çocuklarını, yaşlılarını ve aç biilaç yerlerde sürünen hastalarını bir kenara bırakıp dalgalanan saçlarıyla kendilerini sokağa atmış, vahşi çığlıklar ve tavırlar eşliğinde hem birbirlerini hem de kendilerini kışkırtıyorlardı.”

“Cani Foulon yakalanmış kardeşim! Cani Foulon yakalanmış anacığım! Zalim Foulon yakalanmış kızım! Sonra aralarına bağırlarını döven, saçlarını yolan ve bağırıp duran bir grup daha katıldı, Foulon yaşıyor! Açlıktan kıvranan insanlara ot yiyin diyen Foulon! Bir kuru ekmek veremediğim yaşlı babama ot ye diyen Foulon! Anasının kuruyan memesinden süt ememeyen bebeğe ot em diyen Foulon! Ah bu Foulon! Tanrım ne acılar çektik! Duy beni ölen bebeğim ve eriyip giden babacığım! Şu taşın toprağın üzerine yemin ederim ki intikamınızı alacağım Foulon’dan! Kocalar, kardeşler ve delikanlılar, Foulon’ın kanını getirin bize! Foulon’ın kellesini getirin bize! Foulon’ın kalbini getirin bize, Foulon’un bedenini ve ruhunu getirin bize, paramparça edin Foulon’u ve toprağa gömün ki üzerinde otlar bitsin!”

“Bir dolu kadın bu çığlıklar eşliğinde deli gibi etrafa saldırıp ortalıkta fırdöndü ve hırstan baygın düşene kadar arkadaşlarına vurup üstlerini başlarını parçaladılar ve onları ayaklar altında ezilmekten ancak erkekleri kurtarabildi.”

Charles Dickensİki Şehrin Hikayesi

Foullon’un Ölümü

Kendisine karşı duyulan nefretin farkında olan Foullon, Bastille’in 14 Temmuz’da fırtınasından sonra Paris’ten arkadaşı Antoine de Sartine‘nin Paris’ten birkaç mil güneyinde kalan “Viry-Châtillon” daki evine kaçtı.

Assassin Brotherhood, olarak adlandırılan bir grup Les Halles’deki Foullon’un yiyecek depolarından birini buldu ve Arno Dorian‘ı, gardiyanları ortadan kaldırmak, depoyu açmak ve insanlara yemeğe erişim sağlamak için oraya gönderdi. Buna mütakiben Foullon, Hôtel de Ville yakınlarındaki Paris’in çatılarına un sandıklarını taşıyarak yiyecek maddelerini depolarına taşımaya çalıştı. Ancak Gönderilerden sorumlu Foullon’un teğmenleri Arno tarafından öldürüldü.

22 Temmuz 1789’da Foullon, saklandıı sığınağından öfkeli grup tarafından yakalandı ​​ve onu Paris’e kadar yalınayak yürüttüler. Susadığında içmesi için biberli sirke verip, acıktığında da yemesi için saman verdiler. Ayrıca yüzündeki ter de ısırgan otuyla silindi.

Paris’te Jean Sylvain Bailly ve Marquis de La Fayette her ne kadar araya girmeye çalıştıysa da Foullon, halk tarafından Place de Grève‘e kadar ölesiye sürüklendi. Foullon’u sokak lambasında asmayı denediler, ama ip arka arkaya üç kez koptu. Böyle olunca kalabalığın üyeleri Foullon’un ağzına ot, saman ve pislik ile doldurulmuş bir pike üzerinde başını almaya karar verdi. Ve başını mızrağa saplayıp şehir meydanında gezdirdiler.

Charles Dickens – İki Şehrin Hikayesi


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir