Ad Hominem: Fikirlere Kurşun İşlemez
Uzunca bilinen adıyla argumentum ad hominem, “insan karalama safsatası” anlamında kullanılan Latince bir deyimdir.
Ad Hominem Nedir?
Eğer birine kişisel olarak saldırıyorlarsa, demek ki hiçbir siyasi argümanları kalmamıştır diye düşünürüm.
Margaret Thatcher
Ad hominem argümanlar, bir kişinin argümanını değil, kişinin kendisini veya karakterini hedef alarak onun iddialarını geçersiz kılmaya çalışır. Bu tür argümanlar, genellikle mantıksal olarak geçersizdir ve tartışmanın esas konusundan sapma yaratır.
Latince “kişiye karşı” anlamına gelen ad hominem, tartışma tekniği tanımlamak için kullanıldığında kişinin görüşlerini çürütmek için onun karakterine, dünya görüşüne, inançlarına veya değerlerine saldırma anlamını içerir.
Tam ifadesi “argumentum ad hominem“, aslında “kişiye karşı argüman” anlamına gelse de bazı kaynaklarda “kişilik saldırısı” veya “kişilik yanılgısı” olarak çevrilmektedir. Ancak, tartışmaları olumsuz bir şekilde etkiler ve manipülasyon amacıyla kullanıldığında “saptırsaldır” veya “saptırsaldır saptırması” çevirisi ziyadesiyle uygun olmaktadır.
Bu tip argümanlar, sağlıklı ve eleştirel düşünmeyi teşvik eden tartışmaların aksine genellikle olumsuz sonuçlar doğurur. Özellikle bir argümanı etkisiz kılmak için cevap verirken ilgili argümandan ziyade bizzat argümanı ileri süren kişinin konuyla alakasız özelliklerini kullanarak şahsına saldırılır. Haliyle argüman yerine, argümanı yapan kişi tartışma konusu edildiğinden tartışmanın odak noktası olması beklenen argümandan iyice uzaklaşılır.
Kişiye karşı zaman zaman ağır hakaretlere varacak kadar şiddetlenen bu tarz yorumlar “doğru olsa bile” birisinin bir konu hakkındaki düşüncesini göz ardı etmek için başlı başına yeterli değildir.
Saptırsaldır Örnekleri
Konunun anlaşılabilir olması adına aşağıdaki örnekleri inceleyiniz:
- Siyasi tartışma örneği:
- A: “Ülke ekonomisini düzeltecek politikaları destekliyorum.”
- B: “Senin görüşlerine nasıl güvenebiliriz? Geçen yıl hızlı araba kullanmaktan ceza aldın.”
Yukarıdaki örnekte, B kişisi A’nın trafik cezasına dikkat çekerek, A’nın ekonomi hakkındaki görüşlerinin geçersiz olduğunu ima etmeye çalışıyor. Ancak, A’nın trafik cezası, ekonomik politikalarla ilgili görüşlerinin geçerliliğiyle hiçbir ilgisi yoktur.
- Bilimsel görüş örneği:
- A: “Çevreyi korumak için fosil yakıtlardan daha sürdürülebilir enerji kaynaklarına geçmemiz gerektiğini düşünüyorum.”
- B: “Senin dediğine göre, tüm bu bitki ve hayvanları kurtarmak istiyorsun. Ama sen de et yiyorsun, bu yüzden argümanın geçersiz.”
Yukarıdaki örnekte, B kişisi A’nın et yeme alışkanlığını ele alarak, A’nın fosil yakıtlarla ilgili çevre dostu görüşlerini geçersiz kılmaya çalışıyor. A’nın et tüketimi, fosil yakıtların çevreye olan etkisi ve sürdürülebilir enerji konusundaki görüşleriyle ilgisizdir.
- Eğitim tartışması örneği:
- A: “Üniversite eğitiminin herkes için daha erişilebilir olması gerektiğini düşünüyorum.”
- B: “Sen zaten üniversite mezunusun ve iyi bir işin var. Bu yüzden senin bu konular hakkında görüş bidirmemen gerekir.”
Bu örnekte, B kişisi A’nın eğitim durumu ve işini ele alarak, A’nın eğitime erişimle ilgili görüşlerinin önemsiz olduğunu öne sürmeye çalışıyor. A’nın eğitim ve iş durumu, üniversite eğitiminin erişilebilirliği konusundaki görüşlerinin geçerliliğiyle ilgisizdir.
Ad Hominem Çeşitleri
Ad hominem mantıksal bir safsata olmakla birlikte yapılış tarzına göre dört alt başlık altında sınıflandırılabilir:
- İnsan karalama safsatası (Argumentum ad hominem)
- Niteliksel kişi karalama safsatası (Circumstantial ad hominem)
- Sen de safsatası (Ad hominem tu quoque)
- Ön yargı oluşturma safsatası (Poisoning the well)
İnsan Karalama Safsatası
Bir argümanı değersizleştirmek için, argümanı, bu argümanı yapan kişinin davranışlarıyla ilişkilendirildiğinde bu ortaya çıkar. Örneğin:
- “Ben senin patronlar hakkında söylediklerini duydum. Bre nankör adam bizim patron seni işe almasa acından ağzın kokardı!”
Niteliksel Kişi Karalama Safsatası
Bu safsata, bir kişinin durumuna, özellikle de onun kişisel çıkarlarına veya önyargılarına dikkat çekerek, o kişinin argümanlarını geçersiz kılmaya çalışır. Örneğin:
- “Sizin başkan aptalın önde gideni çünkü o bir Fenerbahçe taraftarı.”
Sen de Safsatası
Sen de safsatası, bir kişiye yapılan eleştirinin karşısındaki kişi tarafından da yapıldığını öne sürerek, eleştiriyi geçersiz kılmaya çalışır. Bu, genellikle “sen de aynısını yapıyorsun” şeklinde ifade edilir. Örneğin:
- A: “Oğlum sigarayı bırakmalısın, sağlığın için oldukça zararlı…”
- B: “Baba neden seni dinlemeliyim ki? Sen daha 9 yaşındayken sigara içmeye başlamışsın!”
Ön Yargı Oluşturma Safsatası
Ön yargı oluşturma safsatası ile kişinin argümanlarını dinlemeden önce onun güvenilirliğini veya itibarını zedeleyerek, karşı tarafın argümanlarının baştan geçersiz olduğu ima edilir.
- “Ahmet ünlü bir veteriner olmuş, öyle mi? Dünyada inanmam! Ayol, o hayvanlardan çok korkan sünepenin tekiydi! Sanmıyorum ki, bu işi adamakıllı becerebilsin.”
Ad Hominem Nedenleri
Saptırsaldır argümanların ortaya çıkma nedenleri çeşitlidir ve genellikle aşağıda belirtilen faktörlerle ilişkilendirilir:
Savunma mekanizması: Bir kişi, kendi görüşlerini savunmakta zorlandığında, saptırsaldır saldırılarına başvurarak karşı tarafın dikkatini dağıtmaya ve tartışma konusunu değiştirmeye çalışabilir.
Duygusal tepki: Bir kişi, tartışmanın içeriğine duygusal olarak yüklenmiş hissedebilir ve bu nedenle mantıksal argümanlar yerine kişisel saldırılara yönelebilir.
Bilgi eksikliği: Bir kişi, konu hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığı için, karşı tarafın argümanlarını çürütmek için kişisel saldırılara başvurabilir.
Manipülasyon: Saptırsaldır argümanlar, tartışmanın gidişatını değiştirmek ve karşı tarafın imajını zedelemek için bilinçli olarak kullanılabilir.
Grup düşünce süreci: Bir grup içindeki bireyler, kendilerine benzer düşünen diğerleri tarafından desteklenerek, farklı görüşlere sahip kişilere karşı bu tarz saldırıları yöneltebilir.
Ad hominem argümanların kullanımı, genellikle mantıksal ve geçerli argümanlar yerine kişisel saldırılara yönelmeyi içerir. Bu nedenle, bu tür argümanlar, sağlıklı ve yapıcı tartışmaların önünde bir engel olarak görülür ve olabildiğince kaçınılması önerilir.