Utanç Taşı (Lapis Scandali)
Utanç taşı, 16. yüzyılda Floransa’da inşa edilen ve dönemin popüler bir uğrak yeri olan bir sundurmanın içinde bulunan bir taştır. Bu taş, ipek ve lüks eşya tüccarları arasında ünlü bir pazar olan “loggia del Mercato Nuovo”nun kalbinde yer alırdı.
Utanç Taşı Nedir?
Utanç taşı veya İtalyanca adıyla “Lapis Scandali”, başarısız olan ve varlıklarını alacaklılara bırakmak zorunda kalan borçluların oturduğu bir taştır.
Peki, bu taşın önemi nedir? Tarihte bazı dini ve hukuki uygulamalarda kullanılan bu taş, tüccarların başarısız olması halinde alenen aşağılanacağı bir yerdi.
Aslında bu uygulama, toplumsal kontrol sağlama ve halkı suçluların veya ahlaki olarak kabul edilmeyen kişilerin varlığı konusunda uyararak toplumsal düzeni koruma amacını taşırdı. Capitolium’un ana limanının önünde bulunan bu taşın üzerinde bir aslan resmi bulunur. İflas etmiş kişiler, Kapitol Tepesi’ne çıkar ve taşın önünde “Cedo Bona” yani “mallarımı terk ediyorum” diye bağırırlardı.
Peki bu, kendiliğinden gerçekleşen bir şey miydi? Aslında, suçlu olan borçlular önce zincirlenir ve ardından pantolonları çıkarılır. Sonrasında bacaklarından kırbaçlanırdı. Borçlular, acıya dayanamayıp çıplak bir şekilde kıç üstü utanç taşına düştüklerinde, tekrar ayağa kaldırılır ve aynı işlem defalarca uygulanırdı.
Julius Caesar tarafından XII Yasalar Tablosu’nda yapılan değişikliklerin ardından başlatılan bu yasanın, borçlarını ödeyemeyen iflas etmiş kişiler için acımasızca olduğunu düşünebilirsiniz.
Ancak önceki yasada, alacaklıların borçlarını geri almak için borçluları öldürme, parçalarını kesme ya da onları köleleştirme gibi yetkileri olduğunu düşününce utan taşı gayet makul bir ceza olmaktadır. Zira bu taşın üzerine oturtulan bir borçlu, canından veya uzuvlarından olmak yerine güvenilirliklerini kaybeder ve mahkemede ifade veremezlerdi.
İlk olarak MS 1. yüzyılda Roma’da uygulanan bu ceza, Roma’daki ritüellerine çok benzer bir şekilde Rönesans dönemi Floransa’sında da uygulanmıştır.
Rönesans döneminde, Floransa, finansal istikrar ve onur üzerine inşa edilmiş zengin bir şehirdi. Dönemin tüccarları, ödeme güçlerinden büyük gurur duyup iflası büyük bir utanç olarak görüyorlardı.
Ahlaki değerlerin korunmasına yardımcı olmak amacıyla borçlarını ödeyemeyip iflas eden tüccarlar, hapishaneye veya sürgüne gönderilmeden önce kamuoyunda utandırılmak üzere, bugün bile görülebilen beyaz ve yeşil renkteki iki mermerden oluşan yuvarlak bir taş olan utanç taşına götürülürlerdi.
İflas etmiş kişiler, bu muameleyi gördüklerinde güvenilirliklerini kaybeder ve mahkemede ifade veremezlerdi. Dahası, bu olay sırasında çevrede bulunan izleyiciler, ellerindekileri adama doğru fırlatabiliyordu.
Olayın bir olumlu tarafını görmek isteyenler için, ritüel tamamlandıktan sonra alacaklılar artık borçlularının peşine düşemezlerdi. Kişiye yaşatılanlar kefaret olarak yeterli kabul edilirdi.
Günümüzde, olayın kendisi olmasa da izleri olarak görülebilecek bazı atasözleri bulunmaktadır. Özellikle Floransa gibi bir tüccar şehri ve bankacılar, borçluları hem aşağılamak hem de utandırmak için tasarlanmış bu ritüelden sonra ortaya çıkan deyimler vardır. Örneğin, “Essere con il culo per terra” İngilizcesiyle “To touch the ground with your ass” olarak ifade edilebilir ve “finansal açıdan yerle bir olmak (tam anlamı: yerde kıçınla bir olmak)” gibi bir anlam taşır.
Kaynak ve ileri okuma için:
guidedflorencetours
romeandart
beyondtoscano