Mitoloji

Labirentin Antik Tarihi

Labirent, karmaşık geçitler ve yollar ağı olması nedeniyle içinden kolay kolay çıkılamayan ve bir nevi girenin hapsolduğu, kolay kolay kurtulamadığı dolambaçlı bir yapıdır. Labirentin tarihi ise Antik Yunan’daki Mimar Daedalos‘a kadar uzanmaktadır.

Labirentin Tarihi

Labirent konseptinin tarihi, insanlık tarihinde birçok farklı kültür ve döneme yayılmıştır. En eski labirent tasarımlarından biri, Antik Mısır dönemine aitttir. Ancak, labirentin asıl kökeni genellikle Antik Yunan mitolojisine kadar uzanmaktadır.

“İki ağızlı balta” anlamına gelen labirent kelimesi (Labyrinthos), Yunanca bir kelime olmayıp, Anadolu dillerinden türetilmiş bir kelimedir.

Rivayete göre Girit Kralı Minos, içine girenin kolay kolay çıkış yolunu bulamayacağı karmaşık ve dolambaçlı bir yapı inşa etmesi için Mimar Daedalos‘u görevlendirmişti.

Bu arada Kral Minos, Zeus ve Europa’nın üç oğlundan biri olupe Girit’te hüküm sürmesiyle bilinen efsanevi bir kraldır.

Peki, neden Kral Minos böyle bir yapının inşa edilmesini istemişti? Aslında bunun altında yatan neden, Kral Minos’un utanç verici bir aile sırrını saklıyor olmasıydı.

Minos, Girit tahtına çıkmak istediğinde üç kardeş arasında taht kavgası çıkmıştı. Ancak Minos, tanrıların kendisinden yana olduğunu iddia etmiş ve bunu da doğrulamak için Poseidon’dan bir dilek dilemişti.

Denizden bir boğanın çıkmasını dileyen Minos, dileğinin gerçekleşmesi durumunda bu boğayı daha sonra Poseidon adına kurban etmeye söz vermişti. Gerçekten de dileği gerçekleşmiş, denizden köpükler gibi ak bir boğa çıkmış ve bunun sonucunda tahtın sahibi olmuştur.

Ancak Minos, bu boğayı o kadar etkileyici bulmuştu ki, onu kurban etmek yerine saklamaya karar verdi ve başka bir boğayı kurban etti. Bu durum, Poseidon’u öfkelendirmiş ve ceza olarak Minos’un karısı Pasiphae’yi, bu beyaz boğaya aşık olacak şekilde lanetlemişti. Hiçbir şeyden habersiz Pasiphae, boğaya aşık olmuş ve boğayla yaşadığı birliktelik nedeniyle Minotauros adında yarı insan, yarı boğa bir yaratık doğurmuştu.

Minotauros ve Labirent

Bu korkunç yaratığı saklamak için arayışlara giren Minos, mimarı Daidalos’a Labyrinthos sarayını yaptırmış ve oraya hapsetmiştir. Dolambaçlı bir şekilde inşa edilen bu yapı, o kadar karmaşıkytı ki, Mimar Daedalos’un bile zorlukla içinde dolaşabildiği söylenirdi. Ancak sırrın açığa çıkmasından endişe duyan Kral Minos, Daedalos ve oğlu İkarus’u yüksek bir kuleye hapsetmiştir. Peki bu yaratık nasıl beslenmiştir?

Bu lanetli yaratığı kontrol altında tutmak ve onu beslemek için Kral Minos, Atina halkına her yıl yedi genç erkek ve yedi genç kadının kurban edilmesini, kurbanların da labirente bırakılmasını emretmişti. Halk, kralın bu acımasız emrine karşı koyamayarak uzun yıllar boyunca kurban vermeye devam etti, ta ki Atinalı prens Thesus onları kurtarana kadar.

Efsaneye göre, Atinalıların bu acıya son vermek isteyen Thesus, gönüllü olarak kurban listesine dahil olmuş ve labirentin bulunduğu bölgeye ulaşmak için gemiyle yola çıkmıştır. Yolculuğu esnasında, Attika bölgesindeki Prokrustes’i öldürmüştür.

Yolculuğu sonunda nihayet Girit’e vardığında Minos’un kızı Ariadne, ilk görüşte kendisine aşık olmuştur. Ariadne, labirente girerken gizlice Thesus’a kılıç ve ip yumağı vermiştir.

Thesus labirentin içine ilerlerken kaybolmamak için ipin bir ucunu labirentin girişine bağlamıştı. Kahramanımız, sonunda Minotor’la karşılaştığında elindeki kılıç yardımıyla onu öldürmüştür. Ariadne’nin kendisine verdiği ipi takip ederek hem kendisini hem beraberindekileri labirentten çıkardığı gibi, aynı zamanda Atinalıları bu korkunç kurban verme vahşetinden kurtarmıştır.

Harry Potter’dan başlayarak inception’a kadar çeşitli filmlerde bu konu kurgulanmıştır. Hatta Vicky adlı çizgi filminde, küçük Viking kahramanımız da Thesus’un yoluna benzer bir çözümle kendini labirentten kurtarmıştır.

Son yıllarda Girit’te yapılan arkeolojik kazılarda, Knossos yakınlarında bir dağda, bu hikayede anlatılan labirente benzeyen bir yapı kalıntısına rastlandı.

Kaynak: ancient

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu