Din

Kafirun Suresi

Kâfirûn Suresi, Kur’an-ı Kerim’in 109. suresi olup, 6 ayetten oluşur. Mekke döneminde nazil olmuştur ve tevhid inancını (Allah’ın birliğini) kesin bir şekilde ifade eden surelerden biridir.

Bu sure, “dinde taviz verilmeyeceğini” ve Müslümanların inanç noktasında kesin bir duruş sergilemesi gerektiğini anlatır. Mekkeli müşrikler, Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) “Bir yıl sen bizim ilahlarımıza tap, bir yıl da biz senin Rabbine ibadet edelim” şeklinde bir teklifte bulunmuşlardı. Bunun üzerine bu sure nazil oldu ve böyle bir uzlaşmanın asla mümkün olmayacağı vurgulandı.

Kâfirûn Suresi, İslam’ın kesin çizgilerini çizen bir sure olup, şirkten uzak durmayı ve Allah’a halis bir şekilde kulluk etmeyi öğretir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), bu surenin şirkten tamamen uzak olmayı ifade ettiğini ve imanı koruyan bir sure olduğunu belirtmiştir. (Tirmizî, Fedâilu’l-Kur’ân, 7)

Bu sureyi okuyan kişi, kalbini ve inancını şirkten temizlemiş olur. Aynı zamanda, her türlü baskı ve zorlama karşısında inancını koruma bilincini kazanır.

Kafirun Suresi’nin Yazılışı, Okunuşu, Anlamı ve Tefsiri

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Bismillâhirrahmânirrahîm
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
قُلْ يَا أَيُّهَا الْكَافِرُونَ
1.
Kul yâ eyyühel kâfirûn
De ki: Ey kâfirler!
→ Bu ayet, müşriklere doğrudan bir hitap niteliğindedir ve onların yanlış inançlarını reddeder.
لَا أَعْبُدُ مَا تَعْبُدُونَ
2.
Lâ a’budu mâ ta’budûn
Ben, sizin taptığınıza tapmam.
→ Peygamber Efendimiz (sav), müşriklerin taptığı putlardan uzak olduğunu net bir şekilde ortaya koymaktadır.
وَلَا أَنتُمْ عَابِدُونَ مَا أَعْبُدُ
3.
Ve lâ entüm âbidûne mâ a’bud
Siz de benim taptığıma tapmazsınız.
→ Müşriklerin, hak dini benimsememekte ısrarcı olduğu vurgulanmaktadır.
وَلَا أَنَا عَابِدٌ مَّا عَبَدتُّمْ
4.
Ve lâ ene âbidun mâ abedtüm
Ben de sizin taptığınıza tapacak değilim.
→ Hak dinin müşriklerin sahte inançlarıyla bağdaşmadığı vurgulanır.
وَلَا أَنتُمْ عَابِدُونَ مَا أَعْبُدُ
5.
Ve lâ entüm âbidûne mâ a’bud
Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz.
→ Müşriklerin iman etmeyeceği bir kez daha tekrarlanarak kesin bir ayrışma ortaya konmaktadır.
لَكُمْ دِينُكُمْ وَلِيَ دِينِ
6.
Lekum dînukum ve liye dîn
Sizin dininiz size, benim dinim banadır.
→ Müslümanların inancının müşriklerden tamamen farklı olduğu ve yollarının ayrı olduğu net bir şekilde belirtilmektedir.

Yeri gelmişken şunu da belirtmek isterim: Kâfirûn Suresi, Allah’a ortak koşan müşriklere hitaben inmiştir; Müslümana karşı okunmaz, okunmamalıdır. Çünkü bir Müslüman, bir diğeriyle inançta din kardeşi mertebesindedir. Müslümanlarla olan anlaşmazlıklarda farklı ayetler ve dualar tercih edilmelidir. Eğer bir Müslüman ile bir anlaşmazlık yaşanıyorsa ona karşı dua etmek, nasihat etmek ve güzel sözlerle yaklaşmak gerekir. Örneğin, Hucurât Suresi 10. ayette şöyle buyrulur:

Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan korkun ki merhamet olunasınız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu