PsikolojiTarih

McArthur Wheeler: Bir Garip Soygun

19 Nisan 1995 tarihinde, Pittsburgh’da bir bahar gününde, McArthur Wheeler adlı bir adam, evinin yakınındaki iki bankaya silah zoruyla girerek soygun yapmıştır.

Gazetelerin ikinci veya üçüncü sayfalarında görebileceğiniz türden sıradan bir haberi bu kadar önemli kılan nedir diye sormak isteyebilirsiniz.

Nevi şahsına münhasır bir şekilde gerçekleşen soygun, Pittsburgh şehrinde tüm zamanların en tuhaf ve saçma suçlarından birine sahne olmuştur.

Bir adam, güpegündüz iki ardışık bankayı soyarken ne maske takmayı ne de yüzünü saklamayı düşünmüştür. Emsallerinden farklı olarak, elindeki silahı bankalardaki veznedarlara doğrultarak paraları alıp soygununu gerçekleştirmiş ve kendinden emin bir şekilde olay yerinden uzaklaşmış, doğruca evine gitmiştir.

Ancak, soygunlarını gerçekleştirirken hiçbir şekilde yüzünü gizlememiştir. Haliyle, güvenlik kameraları onun yüzünü net bir şekilde kaydetmiştir. Pittsburgh polisi, Wheeler’ın pek umursamadığı kamera kayıtlarından elde ettikleri görüntüyü o gece yerel televizyon haberlerinde paylaşmış ve elde edilen ipuçları sayesinde, aynı gün içinde polis tarafından yakalanmıştır.

McArthur Wheeler ve Rahatlığı

Polis, Wheeler’ı tutukladığında olayın en tuhaf bölümü yaşanmıştır: Kendisi masum olduğunu iddia etmek yerine, şaşkın bir tavırla “Beni nasıl buldunuz, yüzüme limon suyu sürmüştüm” gibi bir hayıflama sergilemiştir.

McArthur Wheeler, banka soygunu için ilginç bir motivasyon kaynağı bulmuştu: Limon suyuyla yazılan “görünmez yazıların” yüzünde de aynı etkiye sahip olacağına inanmıştı. Bir anlamda kendisini görünmez bir adam olarak tanımlayarak bankayı soymaya kalkışmıştı.

İlkokul deneylerinden hatırlayanlar, limon suyuyla yazılan yazıların görünmez hale geldiğini hatırlayacaktır. Limon suyu ile yazılmış yazıları okumak için yazının olduğu kağıdın ütülenmesi gerekmektedir.

Kimliğinin ortaya çıkmasını sadece yüzüne ütü benzeri bir şeyle basılarak olabileceğini düşünen McArthur Wheeler, böyle bir durumu imkansız gördüğü için asla yakalanamayacağını düşünmüştü. Muhtemelen yakalanmasına da bu yüzden çok şaşırmıştı.

Wheeler’ın davası o kadar ünlü hale gelmişti ki, iki araştırmacı olan David Dunning ve Justin Kruger tarafından incelenmiştir.

İkilinin 1999 yılında “Unskilled and Unaware of It: How Difficulties in Recognizing One’s Own Incompetence Lead to Inflated Self-Assessments” (Beceriksiz ve Farkında Olmayan: Kendi Yetersizliğini Tanımanın Zorluğu Nasıl Şişirilmiş Kendi Değerlendirmelerine Yol Açar) başlıklı makalesinde bu durumun bahsi geçmiştir.

Peki insanlar nasıl oluyor da eylemlerini bu tür gerekçelere dayandırabiliyor? İkili, bu durumu Dunning-Kruger etkisi olarak adlandırılan durum neticesinde, bireylerin kendi yeteneklerini veya bilgilerini yanlış bir şekilde değerlendirmelerine ve aşırı öz güven sahibi olmalarına dayandırmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu